Islahat Fermanı
Tanzimat Fermanı’nın devamı olan Islahat Fermanını, Kırım Savaşı’nın son günlerinde Sadrazam Mehmet Emin Âli Paşa hazırladı. 1856 yılında Bâb-ı Alî’de(Osmanlı Devleti Hükümet Binası, şimdiki İstanbul Vilâyet Binası), bütün bakanlar, yüksek dereceli devlet memurları, şeyhülislâm, patrik, hahambaşı, çeşitli kurum ve toplulukların temsilcilerinin önünde okuyarak ilân etti. Islahat Fermanı daha sonra, Kırım Savaşı’nı kazanan ve Paris Antlaşması’na imza koyan devletlere de bildirildi. Elbette Osmanlı Devleti Islahat Fermanı’nı, devletin güçlendirilmesi için kendi kendine hazırlamadı. Kırım Savaşı sonunda, Rusya’nın Hristiyan toplulukları için yeni haklar isteyebileceği ihtimaline karşı, Avrupa devletlerinin istekleri doğrultusunda hazırladı. Ayrıca Islahat Fermanı hazırlanırken Fransa’nın görüşü esas alındı. Bu ferman, İslâm ve Hristiyan tebaa arasındaki toplumsal hakları, vergileri, askerlik, millî eğitim ve devlet memurluklarından faydalanma gibi farkları ortadan kaldırdı.
Sonuçları
Islahat Fermanı ile, Tanzimat Fermanı’nın getirdiği haklar bir daha kabul edildi. Aynı zamanda daha önce verilen hakları yeniledi ve bu konuda Avrupa devletlerine garanti verdi. Dolayısıyla bu ferman;
- Hristiyanlara din ve mezhep hürriyeti; ayrıca okul, kilise ve hastane yapma ve tamir etme hakkı verdi.
- Hristiyan ve Musevilere, küçük düşürücü kelimelerin kullanılmasını yasakladı. (Bundan gerü gâvura gâvur denilmeyecek, gibi…)
- Gayri müslim tebaaya, Türkler ve Müslümanlar gibi, her türlü devlet memurluklarına girebilme hakkı tanıdı.
- Mahkemelerin açık yapmayı, herkesin kendi dinine göre yemin etmesini, hapishaneleri ıslah etmeyi; işkence, dayak ve angaryayı kaldırmayı ve kanunları Hristiyan toplumların dillerine tercüme etmeyi kabul etti.
- Vergileri herkesin gelirine göre adaletle almak ve iltizâm usûlünü ıslah etmek kabul oldu.
- Hristiyanların askerlik yapmaları konusunu yeniden düzenledi, askerlik bedeli olarak para ödemelerini kabul etti.
- Aynı zamanda Hristiyanların vilâyet meclislerine üye olabilmeleri için gerekli düzenlemeleri yaptı.
- Avrupa devletleri vatandaşlarının, vergilerini vermek şartı ile Osmanlı Devleti topraklarında mal, mülk ve toprak sahibi olmalarını sağladı.
- Tarım ve toprak işlerini yeniden düzenledi. Aynı zamanda şirket ve banka kurma hakları tanıdı.