Dünyadaki En Güçlü Isırığa Sahip 10 Hayvan
Dünyadaki En Güçlü Isırığa Sahip 10 Hayvan: Bilim adamlarının bir hayvanın “ısırma kuvveti” dediği ölçüyü baz alırken, ölçüm yapanlar arasında fikir birliği olduğu kadar görüş ayrılıkları da bulunmaktadır. Isırma kuvveti, yiyecekleri ısırmak ve çiğnemek için dişler ve çenelerin bir araya geldiğinde uyguladığı gücü tanımlar. Bir hayvanın avına uyguladığı kuvvet, pound/inç kare (psi) cinsinden ölçülmektedir.
Çene boyutu, diş şekli ve tabii ki avın/yiyeceğin boyutu ve şekli gibi şeylerin tümü ısırma kuvvetine önemli ölçüde etki eder. İnsanlardan örnek verecek olursak, hem bitki hem de et gibi besinleri pişirerek yedikleri için zaman içinde evrimleşerek güç kullanım değerleri değişmiştir. Bu listede bulunan hayvanlar, avlarını yakalayıp çiğ yemek zorunda oldukları için evrimleşmeleri de bu paralelde değişiklik göstermiştir. Yine bu listede bulunan hayvanların ısırma gücünün bir kısmı tahmin edebileceğiniz değerler olabilirken, bazıları da uyguladıkları güç ile sizi şaşırtabilirler. Özellikle ısırma kuvvetini ölçen bilim adamları arasında belirli bir anlaşmazlık olduğu için, bu liste herkesin hem fikir olduğu bir sıralama değildir. Hayvanlar, her ne kadar bilimsel olarak araştırmaya tabii tutulmuş olsalarda, uyguladıkları güç zamanla farklılıklar gösterebilmektedir.
1. Orca’nın ısırma gücü – 19,000 Psi (1335 kg/cm²)
Orkalar, Nil ve Tuzlu Su Timsahlarının bu listede olmasının sebebi, ısırma kuvvetlerinin en güçlü ısırıkcılar listesindeki diğer katılıcımları geniş farkla gölgede bırakmasıdır. Özellikle esaret altındaki orkaların ısırma kuvveti yaklaşık 19,000 psi (1335 kg/cm²) dir.
Orkalar, genelde yiyecekleri hayvanı ayırt etmezler. Bu yüzden besin halkaları içerisinde; balıklar, kalamar, yunuslar, foklar, deniz aslanları ve bazı balinalar da dahil olmak üzere birçok deniz canlısı bulunmaktadır. Bununla birlikte günlük vücut ağırlıklarının yaklaşık yüzde dördünü yemeleri gerekmektedir. Bu hayvanlar 4.000 kg ağırlığına kadar çıkabilmektedir. Aynı zamanda elli yıla kadar yaşayabilirler.
Katil balinalar olarak nam yapmalarına rağmen, orkalar balina ailesinin bir üyesi değildir. Bu hayvanlar, yunus ailesinin en büyük üyeleridir ve dünyadaki tüm okyanuslarda yaşayabilmektedirler. Orkalar, korunan türlerdir ve iklim değişikliği, yeterli gıda kaynaklarına erişim yeteneğinin azalması nedeniyli tehlike altındadırlar.
2. Timsahlar – 3.700 ile 5.000 Psi (260 kg/cm² ile 351 kg/cm²)
Hem Nil timsahları hem de tuzlu su timsahlarının ısırma kuvvetleri 3.700 ile 5.000 psi arasındadır. Tuzlu su timsahları, dünyanın yaşayan en büyük sürüngenidir. Nil timsahları daha küçük olmalarına rağmen tüm sürüngenler arasında en güçlü ısırma gücüne sahip sürüngenlerdir.
Tuzlu su timsahları, avlarını yakalamak için muazzam ısırma güçlerini kullanmaktadırlar. Avlarını suda çevirerek tamamen etkisiz hale getirirler. Yetişkinlikte boyutları 1.000 kg’a kadar ulaşabilmektedir. İnsanlar dışında türünü tehdit eden başka bir avcı grubu yoktur. Timsahların ömrü 70 yıla kadar çıkabilmektedir. Türlerinin tarihinde çok az evrim olduğu için genellikle “yaşayan fosiller” olarakta anılırlar. Tuzlu su timsahları, suya çok yaklaşan kaplumbağalar, yılanlar, balıklar, çiftlik hayvanları, yaban domuzları ve bufalolar dahil olmak üzere her şeyi yiyebilirler.
Nil timsahları, Sahra Altı Afrika’sına özgüdür. Özellikle kıtanın doğu ve güney bölgelerinden görülmektedirler. Genellikle tuzlu su muadillerinden daha küçük olmalarına rağmen, kaydedilen en büyük Nil timsahı bin kilogramın üzerindedir. Nil timsahları, avını alaşağı edebilmek için saatler, hatta günlerce bekleyebilirler.
3. Büyük Beyaz Köpekbalığı – 4.000 Psi (281 kg/cm²)
Büyük beyaz köpekbalıkları, foklar ve deniz aslanları gibi yüzgeçayaklıları avlamak için tahmini 4.000 psi’lik (281 kg) ısırma kuvvetini kullanırlar. Bunun yanında genç büyük beyazlar genellikle balık gibi daha küçük avları avlar. Bu etoburlar, dünyanın hemen hemen tüm büyük okyanuslarındaki kıyı sularında bulunur. Pek çok büyük beyaz köpekbalığı yavrusu, gelişim döneminde hayatta kalmayı başaramamıştır. Yaşarlarsa, tahmini yetmiş yıllık bir ömürleri olduğunu söylemekte fayda var.
Köpek balıkları 300’e yakın dişe sahip olmalarına rağmen yiyeceklerini çiğnemezler. Avlarını parçalara ayırmak için bu dişlerini kullanırlar ve daha sonra bütün olarak yutarlar. Altı metre uzunluğa kadar büyüyebilirler; bakınız.
Dünya Yaban Hayatı Fonu, büyük beyaz köpekbalıklarını savunmasız bir hayvan popülasyonu olarak listeliyor. Bunun nedeni hem iklim değişikliği hem de yıllarca köpekbalıklarının yüzgeçleri, dişleri ve bazı organları için avlanılmasıdır.
4. Alligator (Timsah Türü) – 2.000 Psi (140 kg/cm²)
2.000 psi’nin üzerinde bir ısırma kuvveti ile bu timsah türü, listemizdeki hayvanlardan biridir. Alligatorlar; Amerika Birleşik Devletleri, Meksika ve Çin’in bazı bölgelerinde yaşamaktadırlar. Bu timsahlar, diğer timsah türlerinin aksine, sahip olduğu ve tuzlu suyu ağızlarından atmalarına yardımcı olan bezden yoksun oldukları için genellikle tatlı su habitatlarında yaşarlar. Alligatorlar, genellikle timsahlardan daha az agresif kabul edilmektedirler. Bunun yanında zaman zaman çok saldırgan olabilmektedirler.
Timsahlar tipik olarak haftada yalnızca bir kez yemek yerler ve fırsatçı avcılar ve etoburlardır. Zaman zaman farklı şeyler yedikleri görülsede, diyetlerinin büyük bir kısmı etten oluşmaktadır. Genç timsahlar avlanmayı öğrendiklerinde, av arayışlarında daha enerjik olma eğilimindedirler. Öyle ki, kuşları havadan avlamaya yeltenecek kadar çılgın avcılardır.
Florida, dünyada insanlara karşı kaydedilen en fazla timsah saldırısının görüldüğü ABD eyaletidir. Araştırmacılar, bir timsahın ısırığının gücünün bir aracı kaldırabilecek kadar kuvvetli olduğunu düşünmektedirler. Bu nedenle, alligatorlar timsahlardan daha az agresif olmalarına rağmen, insanlara yönelik saldırıları oldukça ölümcül olabilmektedir.
5. Su Aygırı – 1.800 Psi (126 kg/cm²)
Halk arasında “suaygırları” olarak adlandırılan bu hayvanlar, en güçlü ısırma kuvvetlerine sahip hayvanlar listemizde beşinci sırada yer almaktadırlar. Yaşayan en büyük üçüncü memelidirler. Yarı suda yaşarlar ve coğrafyaları Sahra Altı Afrika‘sıdır.
Güçlü bir ısırma kuvvetine sahip olmalarına rağmen, suaygırları otoburdur. Isırıkları, saldırıları savuşturmalarına ve sürü statüsü için diğer su aygırlarıyla savaşmalarına yardımcı olacak şekilde gelişmiştir. Özellikle vejeteryan olmalarına rağmen, suaygırları insanlar için tehlikeli kabul edilmektedir. Sebebi ise oldukça agresif olmalıdır. 4.500 kg ağırlığa sahip olabilmelerinin yanı sıra, boyutlarına nispeten hızlı hareket edebilirler. Saatte 48 km/sa varan hızlara ulaşabiliyorlar. Kocaman ağızları ile insanları tek bir ısırıkta rahatlıkla öldürebilirler. Bunun yanında yılda 500’ye yakın insanı öldürmektedirler. Son yıllarda öldürdükleri insanlarla ilgili istatistiklere buradan ulaşabilirsiniz.
6. Jaguar – 1,500 Psi (105 kg/cm²)
Jaguarlar, Orta ve Güney Amerika’nın yanı sıra Amerika Birleşik Devletleri’nin Günaybatı’sında da yaşarlar. Büyük kedilerdir ve 1,8 metre uzunluğa ve yaklaşık yüz kilogram kütleye sahiptirler. Son derece hızlı koşuculardır ve saatte 125 km hıza ulaşabilirler. 1.500 psi (105 kg/cm²)’ye kadar ısırma kuvvetleri vardır ve bu, hızlarıyla birleştiğinde, kendi boyutlarının dört katına kadar olan hayvanları avlamalarını sağlar.
Jaguarların ısırma gücü, bir kaplumbağanın sert kabuklarını, bir timsahın zırhlı derisini ısırmalarını ve yakalayabildikleri herhangi bir hayvanın kafatasını ezmelerini sağlar. Çok çeşitlilikte ve farklı hayvanları yiyen fırsatçı etoburlardır. Örnek verecek olursak Jaguarlar; yılanları, kertenkeleleri, büyük ve küçük memelileri ve hatta balıkları dahi yerler. Pek çok hayvan gibi, ormansızlaştırma ve iklim değişikliği gibi doğa olayları jaguarların bölgelerini ve sayılarını tehdit etmektedir. Bunun yanında sanayileşmiş tarım ve et üretimi, bu hayvanların avlanma alanlarının daralmasına yol açmıştır. Aynı zamanda bu hayvanlar, kaçak avlanma adı verilen yasa dışı avlanmaya karşı da savunmasızdırlar.
7. Goril – 1.300 Psi (91 kg/cm²)
Yaklaşık 1.300 psi (91 kg/cm²)’lik muazzam bir ısırma kuvvetine sahip olmalarına rağmen, goriller otoburdur. Yaşam alanları ekvatoral Afrika’nın tropikal ormanlarındadır. Çoğunlukla yerde yaşarlar. Güçlü ısırıklarını ağaçların kabuğunu soymak için kullanırlar. Bununla birlikte bazen karıncaları, salyangozları ve kurtçukları da atıştırmayı severler. Goriller, aynı zamanda meyve ve hatta bazen çiçek yemekten bile zevk alırlar!
Gorillerin çok fazla protein tüketmeleri gerekmez; çünkü sindirim sistemleri proteini içlerinde yaşayan bakterilerde üretir. Goriller fazla protein içermeyen yiyecekler tüketmelerine rağmen 200 kg’a kadar büyüyebilirler. Bu hayvanların DNA’larının yaklaşık %98’ini insanlarla aynıdır. Bu da, soğuk algınlığı gibi insan hastalıklarına benzer hastalıkların tümünden olumsuz yönde etkilenebilecekleri anlamına gelir.
Goriller sosyal hayvanlardır ve aile benzeri sistemler ve topluluklar içinde yaşamayı severler. Hem erkekler hem de dişiler yavrularının bakımına yardım eder ve toplu halde geceleri birlikte uyurlar. Ne yazık ki, iklim değişikliği ve sanayileşme nedeniyle goril popülasyonu gittikçe azalmaktadır. Yaşam alanları genellikle yüzölçümünü sürekli arttıran şehirler tarafından ihlal edilmektedir. Son sayıma göre dünyada sadece 1.063 dağ gorili kaldı. Bu hayvanlar aynı zamanda Dünya Yaban Hayatı Federasyonu tarafından nesli tükenmekte olan bir tür olarak kabul edilmektedir.
8. Kutup Ayısı – 1.200 Psi (84 kg/cm²)
Bu ayılar, dünyanın en sert soğuk hava koşullarının yaşandığı ve yaşam mücadelesi verdikleri Kuzey Kutup Dairesi‘nde yaşarlar. Arktik deniz ekosistemindeki besin zincirinin en tepesinde yer alan yırtıcılardır. Ağırlıklı olarak halkalı foklarla beslenirler. Isırma güçleri 1.200 Psi (84 kg/cm²)’nin üzerindedir ve ayı ailesinin en güçlüsüdür.
Sert Kuzey Kutbu soğuğunda ısınmak için kutup ayılarının büyük miktarda yağ alması ve sindirmesi gerekir. Mideleri, böylesine soğuk bir ortamda hayatta kalabilmek için ihtiyaç duydukları besinleri (öncelikle yağlar ve proteinler) çıkarmakta inanılmaz derecede etkilidir.
Kutup ayıları tüm ayılar arasında en etobur hayvanlardır. Bunun yanında, zaman zaman karada da avlanırlar. Bu süre zarfında böğürtlen veya deniz yosunu tükettikleri de gözlemlenmiştir. İnanılmaz derecede hassas burunları vardır ve avlarının çoğunda koku alma duyularını kullanırlar. Kutup ayısı yavruları, genellikle buzdaki deliklerin yanında çok hareketsiz oturarak ve fokların yüzeye çıkmasını bekleyerek nasıl avlanacağını öğrenirler. Bazen hayatta kalmak için diğer ayıların arta kalan avlarını yemek zorunda kalırlar.
İklim değişikliği nedeniyle kutup ayılarının avlanma alanları onlar için giderek daha az erişilebilir hale gelmektedir.
9. Boz Ayı – 900 ile 1.200 Psi (63 ile 84 kg/cm²)
Bu ayılar, ağırlıklı olarak Kuzey Amerika‘da yaşarlar. 600 kg ağırlığa kadar çıkabilirler. Bunun yanında ısırma güçleri 900 ila 1.200 psi (63 ile 84 kg/cm²) arasındadır. Kutup ayılarının aksine, boz ayılar tamamen etobur değildir. Boz ayılar sıklıkla bitkileri içeren yiyecekleri tercih ederler. Bunun yanında balıklar, meyveler ve çeşitli otlar da yiyecekleri arasındadır. Boz ayıların yaklaşık %85’inin vejetaryen olduğu düşünülmektedir. Bu ayıların zaman zaman geyikleri de avlayıp yedikleri görülmüştür.
Boz ayılar hambal ve tembel hayvan oldukları için bazı zamanlarda diğer avlanan hayvanların artıklarını yediklerine de rastlanmıştır. Avlanırken, güçlü ısırıklarını, jilet keskinliğinde pençelerini ve kuvvetli ve büyük cüsselerini kullanırlar. Avlanma konusunda diğer hayvanlar kadar çevik olmadıkları için boz ayılar genellikle hasta veya yaralı hayvanları avlarlar.
Kışın kış uykusuna yatmadan önce, boz ayıların tüm kış boyunca hayatta kalmalarına yardımcı olacak kadar yiyecek yemeleri gerekir. Günde doksan kiloya kadar yiyecek tüketebilirler ve hatta bazen bu sayıyı ikiye katlayabilirler.
Nispeten daha yavaş avlanma becerilerine ve bitki örtüsünden keyif almalarına rağmen, boz ayılar vahşi doğada insanlar için son derece tehlikeli olabilirler. Isırma güçleri kutup ayısı akrabalarından daha az olsa da, bir bowling topunu (veya bir insan kafatasını) rahatlıkla ezecek kadar güçlüdür.
Ayılar Balı Nasıl Yer?
10. Sırtlan – 1.000 Psi (70 kg/cm²)
Köpek ailesinin üyeleri gibi görünseler de sırtlanlar kedi ailesiyle daha yakın akrabadır. Buna rağmen aslında her ikisinin de üyesi değildirler. Sırtlanlar, Sahra Altı Afrika’da ve Asya‘nın bazı bölgelerinde yaşarlar. Boyutlarına göre şaşırtıcı derecede güçlü ısırıklara sahiptirler.
Dişleri, avlarındaki kemiklerin iliğine ulaşmak için tasarlanmıştır. İnç kare başına yaklaşık 1.000 Psi (70 kg/cm²) ısırma kuvveti uygulayabilirler. Kurtlardan daha güçlü bir ısırma kuvvetine sahiptirler. Onları kedi ailesinin üyeleriyle karşılaştırmak gerekirse, sırtlanlar, doğadaki başlıca av rekabetleri olan aslanlardan daha güçlü ısırma gücüne sahiptir. Aslanlar yaklaşık 650 psi (45 kg/cm²)’de ısırma gücüne sahiptirler. Buna rağmen aslanlarla tek başına, hatta üçlü beşli gruplar ile bir olsalarda başa çıkamazlar.
Sırtlanlar genellikle etobur olarak düşünülse de, özellikle leş yiyen hayvanlardır. Avlanamayacaklarını öngördüklerinde diğer hayvanların öldürdüğü artıkları yerler. Et yoksa bitki örtüsünü tükettikleri de sıklıkla görülmüştür. Dişleri ve sindirim sistemleri kemikleri çiğnemek ve sindirmek için evrimleşmiştir.
